TOMB RAIDER ANGEL OF
DARKNESS'IN KONUSU
Yazan ve Tasarım: Emrah KERİM
E-mail: ekerim@turk.net
Lara Croft Mısır
seyahatinden yorgun ve de Von Croy adlı arkadaşına dargın bir şekilde
ayrılmıştır. Çünkü Mısır'da Werner Von Croy ona eşlik ediyordu. Ama başka bir
safhada yer alarak. Yani kötülüğün etkisine girmişti. Bu yüzden pek arkadaşça
davranmıyordu Lara'ya. Lara'nın ister istemez onun yüzünden piramidin altında
kaldığı bir gerçekti. Von son anda kendine gelmişti ama nafile. Lara orada
kaldı. Nasıl kurtulduğu ise hâlâ bilinmiyor. Ama bu kurtuluş onun maceracı
hayatına verilebilir. Kurtulduktan sonra bir gün Von Croy Paris'teki evinden
Lara'ya ulaşmaya çalışır. Lara biraz tereddütle onun evine gelmeyi kabul eder.
Von Lara geldiğinde ona, bir müşterisinin kendisinden bazı bilgiler istediğini
söyler. Bunlar sayesinde bir takım tabloların yerinin tespit edileceği
görüşündedir. Bunu yapabilecek en iyi kişinin kendisi olduğunu söyler. Yinede
şehirde yaşayan bir arkeologdan yardım almasını ister. Arkeolog, Carvier adında
bir kadındır. Von adresi Lara'nın eline tutuşturur. Lara kızgın tavırlarla
hareket etmeye başlar. Von'a sert çıkışır. Ona bunu kendisinin de
hâlledebileceğini söyler. İşte tam o sırada Von'un üstüne doğru yürür. Von'da
hemen silahına sarılır. Lara'ya geri çekilmesini söyler. Ama Lara ne olduğunu
anlamadan yere düşüp bayılır. Kendine geldiğinde Von ölü bir vaziyette yerde
yatmaktadır. Bir an önce oradan ayrılması icap eder. Ama unuttuğu bir şey
vardır: "Polis artık peşindedir". Paris'in arka sokaklarında kovalamacalar
başlar. Lara kendini bu durumda hiç güvende hissetmemektedir. Hemen eski
arkadaşı Von Croy'un da dediği gibi Carvier'i aramaya koyulur. Polislerden bir
ara kaçmayı başarır. Fakat bu sessizlik kısa sürer. Üstünde bir helikopter
belirir. Ondan kurtulmak içinse tek şansı karşı çatıdaki oluğa atlamaktır.
Atladığı oluk onu taşıyacak kadar sağlam değildir. Lara aşağıda neyse ki bir çöp
kutusunun içine düşer. Azıcık silkelendikten sonra tekrar yola koyulur. Nihayet
Lara Carvier'in apartmanına gelir. Ondan Von'un müşterisi ve Tablolar hakkında
bilgiler edinir. Von'un müşterisinin ismi Eckhardt'tır. Tablolar ise 15. yy.dan
kalma Karanlık Sanatların eserleridir. Carvier, eğer Von'a bir şey olursa, onun
kendisine vermek istediği bir şey olduğunu söyler. Lara'da ne olduğunu merak
eder. Bu bir defterdir. Von Croy'un Tablolar ile ilgili araştırmaları olan
defter.
Lara'nın kendini temize çıkarabilmesi ve bu anlamsız ölümün aydınlığa
kavuşabilmesi için artık bunların peşine düşmesi gerekmektedir. Defteri alıp
polis gelmeden pencereden atlayıp kaçar. Geceyi eski bir vagonun içinde geçirir.
Dışarıda et pişiren iki adama rastlar. Bunlara Bouchard adında bir adamı
aradığını söyler. Onlarda böyle bir isim duymadıklarını söylerler. Lara baskı
yapınca ise Metro Kafe'den yardım alabileceğini öğrenir. Lara ikna olur ve
vagonun üstünden şehrin sefilliğini sürdüren sokaklara doğru aramaya koyulur.
Çöp kutusunun yanında bir adama daha rastlar. Bu kişi ona Bouchard'ın Kızıl
Yılan adlı kulübünden ve onun kirli işlerinden bahseder. Ve onunda Monstrum
denilen bir şeyden olduğunu söyler. Lara tedirgin tedirgin arka sokağa geçen
kapıdan girer. Burada bir sokak kadını ile girdiği diyalogda onu Bouchard'a
götürecek iki adam olduğunu öğrenir. Lara ikisinden birini seçer. Sonuçta ikisi
de onu Bouchard'a götürebilir. Zaten birisi Metro Kafe'de çalışan Pierre adında
bir adamdır. Onu bulmak zor değildir. Kafe'ye gittiğinde onunla anlaşır. İçeride
bir adam daha oturmaktadır.
Hâlinden belli ki sarhoştur. Ama Pierre'le
yaptıkları bu konuşmaya kulak misafiri olacak kadar değil. Pierre Kızıl Yılan
adlı kulüpte alacağı olduğunu söyler. Ve Lara'nın onu getirmesi karşılığında
eski patronu Louis Bouchard'ın yerini söyleyeceğini de ekler. Lara kulüpten onun
istediği şeyi bulup geri getirdiğinde adam çok şaşırır. Ama Lara'ya bir sözü
vardır. Bouchard'ın yerini öğrenebilmesi için eski karısına gitmesi gerektiğini
söyler. Pierre'in eski eşi ona Bouchard'ın eski kilisenin altında saklandığını
der ve Lara Bouchard'ı gerçektende orada bulur. Ona Von'un başına gelenleri
öğrenmek istediğini sorar. Bouchard'da güya onun başına gelen bu ölümü
araştırdıklarını iddia eder. Lara ondan biraz cephane ister. Bunun için ise
Bouchard, Rennes adında bir antikacıya gitmesini söyler. Ona kendi adına bazı
pasaportları götürdüğünde, Rennes'ın da kendisine silah açısından yardım
edeceğini belirtir. Lara kabul eder. Rennes'ın dükkanını aramaya koyulur.
Dükkana girerken bir adamla omuz omuza çarpışır. Bu yüzü ilk defa görmektedir.
Daha sonra birde ne görsün; "Rennes vahşice ölmüş yerde yatıyor". Kanıyla da
tıpkı Von'un evindeki gibi işaretler yapılmıştır. Kesinlikle az önce çıkan adam
bunu yapmış olmalıdır. Lara adamın cüzdanını karıştırıp gizli bir odanın
şifresini bulur. Daha sonra bunu kapıda dener. Kapı açıldığında, içeride cephane
ve Von Croy'un Louvre Galerileri ile ilgili haritaları çıkar. Demek Lara'nın
şimdiki hedefi bu Galerileri bulmaktır. Ama oda ne! Meğersem odada lazerler bir
bombayı aktifliyormuş. Lara yerdeki kapağı açar açmaz oradan deli gibi koşa koşa
uzaklaşır. Ve alevlerden son anda kurtularak yere düşer. Karşısında Kafe'de
Pierre'le aralarında geçen konuşmaya kulak misafiri olan adam onu
gözetlemektedir. Lara üstünü başını değiştirdikten sonra tekrar yola koyulur.
Bu sırada Eckhardt adındaki adam, yuvarlak bir masanın etrafında birilerine bir şeyler anlatmaktadır. Bu defa daha başarılı olacaklarını ve Prague'da Son Tabloyu aramak için yola koyulacaklarını söylemektedir. Başarılı olmayı düşündüğü şey ise Uyuyan bir yaratığı tekrardan uyandırma hususudur. Bunlardan sonra yardımcısını çağırır. Adı Gunderson'dır. Eckhardt ona ekibini toplayıp Louvre'daki Tabloyu getirmesini söyler.
Lara Louvre
Galerilerine, Louvre Kanalındaki bir geçidi patlatarak girmek zorundadır. Neyse
ki çok fazla uğraşmadan haritaya da göz gezdirerek yolunu bulur. Ve duvarı
patlatarak Louvre Galerilerine giden güvenli yolu açmış olur. Burası
aslında onun için pek emniyetli bir yer değildir. Ortalık lazer korumalarla
kaynamaktadır. O yüzden ne yaptığına çok dikkat etmesi gerekmektedir. Bu
Galerilerde Carvier'in bir ofisi olduğunu ve oradan alacağı kartın Kazı
Çalışmaları yapılan bölgeye gideceğini, Von'un defterinde yazanlarından
bilmektedir.
Daha öncede bu şekilde Bouchard adlı adamı bulmuştur. Çünkü
defterde öyle yapması gerektiği yazmaktadır. Neyse bunlar bir yana Lara ofise
ulaştığında ilginç bir takım şeyler öğrenir. Tablolar hakkında...
Tabloların Kara Simyagerden saklanması için Brother Obscura adında birine
Tabloları
tekrar boyaması emredilmiş. Ama bu kişi Tabloları boyamadan önce onlardan
taslaklar almış. İşte bu taslaklar Obscura Kabartmaları olarak biliniyormuş.
Peki bu Tablolar neden Kara Simyager Pieter Van Eckhardt'dan saklanıyor? Çünkü
Tabloları yapan kişi O. Ve Tabloların içine Sanglyph adında bir makineyi
çalıştırmak için gerekli olan 5 metalik sembolü yerleştirmiş kişide O. Her
sembol birer Tablonun içine konulmuş. Lux Veritatis'ler ise bu Tabloları
gizlemek için bayağı bir çaba göstermişler. Başta Tabloların yeniden boyanmasını
Brother Obscura'dan istemeleriyle bunu kanıtlıyorlar.
Lara ise bir an önce
davranıp Dördüncü Obscura Tablosunu bulmalıdır. Bunun için zaman
kaybetmemelidir. Birde bu ofiste Obscura Kabartmaları hakkında önemli bir şey
daha öğrenir. O kabartmaların her birinin bir Tablonun saklandığı yerin haritasını içerdiğini. Bu onun için kullanışlı bir çıkış
yoludur. Ama Dördüncü Kabartmayı bulacak kadar vakti yoktur. Werner'ın bu
Galerilerin altındaki Kazı Bölgesinde tespit ettiği, fakat bir türlü cesaret
edipte giremediği bir yer vardır. İşte Lara şimdi oraya gitmelidir. Ofisten
Carvier'in kartını alarak Kazı Bölgesinin giriş kapısını açar. Şimdi Kazı
Bölgesine gelmiş bulunmaktadır. Burada gizli bir kapı daha vardır. Bir takım
semboller bir araya gelince açılan bir kapı. İki sembol Werner'nın not
defterinde bilinmektedir. Ama diğer ikisi kayıptır. Lara onları hemen aramaya
koyulur. Birini faksta diğerini ise röntgen makinesiyle yaptığı araştırmada
bulur. Bunları kapı üzerinde dener ve olumlu sonuç alır. Buradan içeri girer. İçerisi eski bir
kenti andırır gibidir. Biraz ilerleyince bir sürü kapıları olan ortak bir salona
gelir. Burada, doğru kapılardan girerek dört tane taş toplar.
Bunlar
elementlerdir. Hava, Su, Toprak ve Ateş. Hepsini toplarken ayrı ayrı zorluklar
atlatır. Sonunda bunları kullanarak salonun ortasındaki taşları tavana doğru
çıkarmaya yarayan makineyi çalıştırır. Yukarıya çıktığında ilginç bir odaya
gelir. Burada tabutu tutan altı heykelle, etrafta yer alan bir çok heykel görür.
Etraftaki heykellerin elinde Obscura Tabloları vardır. Lara tabutun üstündeki
yazıyı okuduktan sonra ortaya bir ruh çıkar. Ve Lara onla mücadeleye girişir. Bu ruh
Tabloyu korumaktadır. Lara ne yapıp edip Tabloyu almalıdır. Ama ruh yorulmadıkça
Tabloyu almak mümkün değildir. Etraftaki heykellerin ellerindeki Tablolardan
yalnızca birisinin mavi ışığı yanabilir. Işık yanan heykeldeki Tablo ise
alınacak tek Tablodur. Ruh yorulmadıkça ışığı yanan heykele gidince, ışık hemen
başka bir heykele geçmektedir. Bu sıralarda ruhun yorulduğunu gören Lara bu fırsattan istifade ederek
Tabloyu alır ve açılan kapıdan firar eder. Çünkü ruhla baş etmek mümkün değildir.
Şimdi tekrar geldiği yoldan Galerilere geri döner. Bu arada Gunderson adamlarını
toplayıp Louvre Galerilerini basmıştır. Tabii ki gizlice. Lara artık daha
dikkatli olmalıdır. Dördüncü Tablo kendisindedir ve Eckhardt'ın adamı Gunderson onu
kendisinden alacaktır elbette. Koşuşturmaların ardından bir ara sessiz bir yere
gelir. Oda ne! Sürekli dönen bir şey üzerine doğru gelmeye başlar. Müthiş bir
hamleyle Lara silahın duvara çakılışını seyreder.
O sırada arkasından biri
kafasına silahı dayamıştır. Lara tedirgin vaziyette bin bir zorluklarla aldığı
Tabloyu göz göre göre kaptırır. Ve Lara arkasını döner. Oda ne! Bu Paris'te
gördüğü adamdır. Kafe sahibiyle yaptığı konuşmaya kulak misafiri olan kişi.
Şaşkınlık içerisindedir. Adam kaçmaya başlar. O sırada Gunderson adamlarıyla
orada biter. Lara'da kurşunlardan sıyrılarak oradan kaçmaya başlar. Bir yandan
da Tabloyu çalan kişiyi kovalamaktadır. Bu arada adamın bazı güçleri olduğuna
şahit olur. Uzaktan bir kaç el hareketiyle kapıyı kırdığını görür.
Yinede peşini
bırakmaz. Bu arada arkadan gelen Gunderson'ın adamları geride bir engelle
mücadele etmektedir. Lara merdivenlerden aşağı inmeye devam eder. Lara dışarı
çıktığında, adam baygın
vaziyette yerde yatmaktadır. Yanına yavaşça yaklaşır. O sırada biri ona arkasından
yaklaşarak kafasına vurur. Ve Lara tekrar bayılır. Uyandığında karşısında
Paris'in mafya babası olan Bouchard'ı görünce çok şaşırır. Ama oda ne! Yerde bir
şey daha vardır. Hançere benzemektedir. Bouchard'a çaktırmadan onu oradan alır.
Sonra Bouchard'a araştırma yapmak için tekrardan Von Croy'un evine gitmek
istediğini söyler. O'da onu arabasına davet eder. Arabada Lara Prague'ta bir
Monstrum cinayeti daha yaşandığını öğrenir. Birden aklına Mathias Vasiley gelir.
O adam zamanında Von Croy'un evini bulsun diye Lara'ya yardım etmiştir. Bouchard'da bunu
doğrular. Öldürülen kişi o adamdır. Ve sonunda eve geldiklerinde Lara yalnız
başına bu işi yapabileceğini söyler. Bouchard o gittikten sonra bir adamını arar ve
ona Lara'nın işini bitirmesini söyler. Lara hiç bir şeyden habersiz eve girer.
Her şey ilk günkü gibidir. Polis bantları ve Von Croy'un kaldırılan cesedi dışında.
Aynaya bakar ve bir an bir şeyler hatırlayacak gibi olur. Evet evet. Von Croy'u
birisinin öldürdüğünü hatırlar. Belki de Eckhardt'tır. Ama yinede tam emin
değildir. Şimdi etrafı araştırması gerekmektedir. Burada Lux
Veritatis'lerin Kudüs'te kurulan bir şövalyeler birliğin olduğunu, kendilerini
kötü büyüleri yok etmeye adadıklarını ve 1445'te Kara Simyager Eckhardt'ın yok
oluşunu sağladıklarını öğrenir. Ondan sonra ilk olarak Louvre'da duyduğu
Sanglyph adındaki makineyle ilgili bir şeyler daha öğrenir. Bu makinenin
Simyayı temsil ettiğini anlar. Peki bu Lux Veritatis'ler bir kişiye karşı mı
savaşıyorlardı? Hayır. Onlarda kendilerinin zıttı olan bir gruba, Eckhardt'ın
liderlik ettiği bir gruba karşı savaşıyorlardı. Ta ki 1445'te Eckhardt kaybolana
dek. Cabal grubu Simyayı ve Karanlık Büyüleri temsil eden bir gruptu. İşte Lara
bunları öğrendikten sonra içeri onu öldürmek isteyen bir adam girdiğini görür.
Ama bu adam Lara kadar çevik değildir. Uzun bir mücadelenin ardından son noktayı
Lara koyar. O anda adamın cep telefonu çalar. Telefondaki Bouchard'dır. Kızın
işini bitirip bitirmediğini sorar. Kendisinin Prague'a döneceğini de ilave eder.
Lara ilk anda çıtını çıkarmadan dinleyip, sonra ona adamı için üzgün olduğunu
söyleyerek telefonu yere atar. Soğuk terleri döken bu defa Bouchard'dır. Lara
dışarıdaki arabayla ÇEK ülkesinin başkenti olan Prague'a gitmek için yola koyulur.
Bir hesaplaşma ve Vasiley'e olanları sorgulamak için.
Ve uzun bir yolculuğun
ardından karla kaplı bu kente gelen Lara'nın dikkatini Vasiley'nin yaşadığı yeri
gözleyen şapkalı bir adam çeker. Lara hemen arabanın yanında duran bu adamın
yanına doğru ilerler. Adamla konuşmasını ilk
olarak o evi sorarak başlatır. Aslında adam muhabirdir. Ve Vasiley hakkında
gizli araştırmalarda bulunmuştur. Onun mafyadan da öte bir grup için çalıştığını
söyler. Yine bu grubun onu kanıt olarak göstermek istemediği için hem
öldürdüğünü hem de cesedini Strahov denilen bir yere götürdüklerini de belirtir. Lara
merakla Strahov'unda neresi olduğunu sorar. Oda ona bu grubun toplanacakları
yer olduğunu der. Onların merkezleri olduklarından bahseder. Sonra
Lara onu bu bilgileri topladığı için över ve isminin Luddick olduğunu öğrenir.
Lara tesadüfen, yanlarında durdukları kırmızı arabanın üstünde, Eckhardt ve
Bouchard'ın farklı farklı resimlerini görür.
Lara'nın ilk olarak Eckhardt'ı
tanıması bu şekilde gerçekleşir. Daha önce onu Rennes'ın dükkanında görmüştür
ama tam olarak tanıyamamıştır. İşte burada Lara onun Luddick'in ağzından
Strahov'da toplanacak mafyanın en önemli üyesi olduğunu öğrenir. Daha sonra Lara
o Strahov denilen yere gitmesi gerektiğini söyler. Luddick ise ona güvenli bir
şifre bulabilmesi için zaman ister. Çünkü orası yoğun güvenlikli bir
mekandır. Luddick aslında bu işi yapmaktan pekte emin olmamakla birlikte
tedirgindir de. Daha sonra Lara ile buluşmayı kararlaştırır. Lara da bu sırada
Bouchard'ı bulmak için Vasiley'nin yerine bakmaya gider. Ve doğru tahminde
bulunmuştur. Büyük bir ihtimalle Bouchard buraya Vasiley'nin Son Kabartması ile
ilgili bilgiler toplamaya gelmiştir. Eğer Son Kabartma birinin eline geçerse o kişi
Son Tabloyu da bulabilir. Çünkü Kabartmalar Tabloların saklandıkları yerin
haritalarını içerirler. Neyse Lara Bouchard'ı arkası dönük bir vaziyette
yakalar. Bu durumda silahını kafasına sert bir şekilde vurur. Elindeki
kelepçelerle onun elini kalorifere kilitler. Ve başlar Bouchard'ı konuşturmaya.
Ona neden kendisini öldürmek istediğini sorar. Oda buna "Sen eksik bir
noktaydın" diye yanıt verir. Lara ayrıca onun Louvre'ya Tablosunu almak
için
geldiğini öğrenir. Ve daha ilginç bir çok şey. Bouchard, Eckhardt'a çalıştığını
kabul eder. Çünkü Eckhardt onun ailesini ve adamlarını hep tehdit altında
bulundurur. O bu duruma bir türlü çare bulamamıştır. Tek şansıda onun dediğini
yapmaktır. Bunların içinde en ilginç olanı da, Bouchard'ın bu Cabal adlı grup
üyelerinin çok yaşlı olduğunu ve onların yaşını kimsenin bilmediğini
söylemesidir. Evet. Bu çok ilginç. Bouchard'da Eckhardt'ın çılgın biri olduğunu
inkar etmez. Onun amacı Nephilim denilen insan ve melek karışımlı melez
bir soyu tükenmiş nesli, yeniden canlandırmaktır. Nephilim'ın en son üyesini çağırıp
yeniden Dünya'da beslemektir. İşte her şey bunun içindir. Eckhardt'ın insanları
öldürerek bedenlerinden çaldığı o şeyler ve yaptığı garip kanlı çizimlerin hepsi;
Nephilim Irkının Son Üyesi olan Uyuyan Nephili'yı geri çağırmak içindir.
Bouchard bunlardan da bahsettikten sonra onun bu amacını gerçekleştirmek için çok
az vakti kaldığını söyler. Son Tabloyu da bulunca her şey bitecektir. Lara ona
Son Tablonun yerini sorar. Bouchard ise o Tablonun Strahov denilen yerin altında
bir yerlerde saklandığını söyler. Sadece bu kadarını bilir.
Aslında Eckhardt için o yerde Tabloyu bulmak kolay bir iş değildir. Lara ise Vasiley'nin bu mekanında
Son Kabartmayı arayacaktır. Çünkü Vasiley Son Kabartmayı kendine saklamış,
kısacası onu arka plânda tutmuştur. Bouchard ayrıca Werner Von Croy ile Mathias
Vasiley'nin birbirleriyle bilgi alış verişinde bulunduğunu da söyler. Ama
Monstrum denilen bu kara bela çete, daha fazla meraklı araştırmacıları olsun
istemez. Onlardan sadece işlerini yapmalarını istemişlerdir. İkisinin de ölüm
sebeplerinden biride budur: "Çok fazla işe karışmaları." Lara Bouchard'la yaptığı
bu uzun konuşmanın ardından yan taraftaki Vasiley'nin odasına dalar. Yerin
altında gizli bir oda bulur. Bu onun ne kadar yetenekli olduğunun bir göstergesidir. Çünkü bu
odaya girmeden önce Bouchard onun bu Kabartmayı bulamayacağına inanmıştır. Ama
her zaman ki gibi Lara herkesi şaşırtır. Birde Kabartmayı bulduğu bu gizli odada,
Louvre'dan ayıldıktan sonra gördüğü hançerlerle ilgili bazı bilgiler bulur.
Bunların üç tane ve ışığın silahları olduklarını öğrenir. Ve ayrıca onların
nasıl çalıştıklarını bilen biriside olmadığını. Bunların yanında Lara Nephilim
Irkının son üyesi olan Nephili'ın Türkiye'de bir yerde gömülü olduğunu
öğrenir. Buradan ayrılıp tekrar yukarı çıktığında Bouchard yerinde yoktur. Biraz
irkilir. Sonra koridora doğru yol alır. Soldaki kapıyı açacaktır ki bir ceset
yere doğru düşer. Bu Bouchard'tır. İlginçtir ama artık oda yoktur. Neredeyse
Lara'ya yardım eden birçok kişi gibi. Lara dışarı çıktığında
Luddick çoktan
gelmiştir. Sonra arabaya atlayıp Strahov denilen yere giderler. Arabada Luddick
Strahov'un dikkat edilmesi gereken bir yer olduğunu tekrar vurgular. Giriş kodu
Lara'yı Strahov'un yükleme bölümüne çıkarmaktadır. Lara yolunu iyi bilmelidir.
Ancak bu sayede Strahov'un altındaki Hatıralar Kemeri denilen yerde Tabloyu
bulabilir. Mücadele ederek ilerlemeye devam eder. Havalandırma borularından
geçerken ızgaralardan Luddick denen adamın nasıl yakalandığını seyreder.
Gunderson onu yaka paça sandalyeye oturtur. Ona bir güvenlik açıkları olduğu için
kendisini sorumlu tuttuklarını söyler. O korkudan ne yapacağını bilemez.
Eckhardt Gunderson'a dışarı çıkmasını emreder. Ve işte bir korkunç cinayet daha.
Eckhardt eldiveni ile Luddick'in bedenine elektrik vermeye başlar. Bir süre
sonra Luddick'in bedeni kömür gibi olur. Lara ise bakmamak için kafasını eğer. Eckhardt
oradan ayrıldıktan sonra Lara yoluna devam etmek için elektriği kapatmalıdır.
Çünkü yollar üstünde çok fazla güvenlik engeli vardır. Ama elektriği kapatınca neler
olacağını bilmez. Bir yaratık serbesttir artık. Garip bir yaratık. Ama ona uzak
bir yerdedir hiç olmazsa. Sonra yoluna devam eder. Biyolojik Araştırmaların
olduğu bir yere gelir. Çok acayip bitki çeşitlerinin bulunduğu bir yere. Burada
Muller adında bir adamla, yani grubun sıradan bir üyesiyle konuşma fırsatı
bulur. Muller ona burada yabancıların çok yaşamadığını söyler. Lara hiç
umursamayarak soruları yalnızca kendisinin soracağını ima eder. Ve onun üyesi
olduğu bu grubun ona ne kazandıracağını da öğrenir.
Eckhardt Nephili'yı geri
çağırarak hem kendine hem de onlara ölümsüzlüğü bahşedecektir. Onun Nephili''ı
yeniden yaşatması, Boaz'ın ki kadar kötü olmayacaktır. Çünkü Boaz'ın kendi
yaptığı Proto-Nephili bir başarısızlık örneğidir. O yaratık beladan başka bir
şey değildir. Boaz ise bu grubun tek kadın üyesidir. Muller'ın bu sözlerine Lara
hep alaylı yanıtlar verir. Ve sonunda Muller elindeki şişeyi Lara'nın üstüne
sıkar. Lara'ya pek bir şey olmaz ama O gözden kaybolmuştur. Ondan sonra Lara tekrar
yol almaya devam eder. Önünde birçok garip bitki ve hayvanla mücadele ederek. Ta
ki geniş bir alana gelene kadar. Burada en üst kata gelince hafif yere eğilir. Muller denilen adam bilgisayarla bir şeyler yapıyordur. O anda Eckhardt oraya
gelir. Ve neden gücün kapalı olduğunu sorar. (Gücü kesen Lara idi.) Gunderson
bunu Muller'ın yaptığı bir şeyden dolayı olup olmadığını sorar. Muller ise hayır
diyerek her şeyin normal olduğunu söyler. Ama bu sefer bilgisayarı Gunderson
kontrol eder. Ve sorunun aşağıdaki güçten kaynaklandığını anlarlar. Tam o sırada
Boaz içeri bir sorun olduğunu söyleyerek girer.
Proto-Nephilim'ı öldürememiştir.
Eckhardt çok sinirlenir. Çünkü bu Proto-Nephilim projesinin baştan beri sorun olabileceğini bilmektedir.
Boaz ısrarla onun Nephilim'ın yarısı olduğunu, ancak kendisinde bulunan Periapt
Shard'la yok edilebileceğini söyler. Eckhardt'ın iyice tepesi atar. Muller'a
kolu indirmesini emreder. Bir tokatla Boaz'ı yukarıdan aşağıya inen yaratığın
ağzına doğru atmaya başlar. Boaz ondan bir şans daha ister. Eckhardt ise artık
limitinin dolduğu kanaatindedir. Ve onun son sözleri yalvarışından ibaret
olur. Artık yaratık onu ağzına almıştır. Muller ise korkudan tir tir titremektedir.
Olup biteni seyretmekle yetinen Lara ise hayretler içerisindedir. Ama bir şey
öğrenmiştir. Nephilim denilen yaratıklar şu an kendisinde de olan bu Periapt
Shard'la öldürülebilmektedir. Ama daha ikisi onda yoktur. Buradan ayrılıp ilerlerken
sıkışmış bir kapının olduğu küçük bir salona gelir.
Kapıyı açmaya çalışırken bir
de ne görsün. Yine o adam. Tabloyu kendisinden çalan adam. Nedense Lara onun
ismini bilmez ama O Lara'nın ismini bilir. Ona Bayan Croft diye hitap
eder. Lara ise hem kızgın hem de şaşkındır. Ona niye Tablosunu çaldığını açıklamasını
istediğini söyler. Ama o bunu daha sonrada yapabileceklerini, şimdi gidip gücü
açması gerektiğini söyler. Lara bir anda yanındaki Periapt Shard'ı kapının
camına vurur. Kurtis çok şaşırmıştır. Çünkü onu kaybettiğini sanır. Lara bu
kozu kullanarak kapıyı açtıracağını düşünür. Kurtis nasıl olsa orada güvende
olduğunu, bekleyebileceğini söyler.
Kurtis gücü açmaya çalışırken tımarhaneden geçmek zorundadır. Ayrıca burada garip yaratıklarla da mücadele ederek. Lara'nın elektriği kesmesiyle serbest kalan Proto-Nephilim'ı ara sıra görür gibi olur. Onu takip edip, işini bitirmek istemektedir anlaşılan. Sonra ilerledikçe bu delilerin içinde aklını yitirmek üzere olan bir tır şoförü ile karşılaşır. O şoför Nephili adında bir yaratığı Türkiye'den buraya getirdiklerini söyler. Her şeyin böyle olacağını bilse bu işi kabul etmeyeceğini de söylemeyi unutmaz. Buraya geldiklerinde bir kadın onları bu yere hapsetmiştir. Şimdi ise Proto serbesttir. Ve herkesi yemek istiyordur. Kurtis o yaratığı öldürmek için kendisinde bir şey olduğunu söyler ve yola koyulur. Çok iğrenç araştırmaların yapıldığı yerlerden geçer. Ta ki bir odanın içine girene kadar. Önüne Proto çıkar. Ama bu sefer kaçan kendisidir. Aslında Kurtis mi ondan kaçıyor, yoksa O mu Kurtis'ten belli değil. Ama bir anda Kurtis gücün olduğu odada sıkışıverir. Kapıyı el gücüyle kapatır. Yinede Proto havalandırmadan sızmıştır yanına. Dövüş başlamıştır. Kurşunlar faydasızdır sanki bu yaratık için. En son baygın hâldeyken Kurtis yaratığın kafasına Periapt Shard'ı geçirir. Ve bu onun sonu olur. Şimdi gücü tekrar açıp, Lara'nın olduğu yere dönmelidir.
Kurtis Lara'nın bulunduğu
odaya girdiğinde
etrafta kimse yoktur. Lara tavana kollarını gerdirmiş Kurtis'in dönmesini
beklemektedir. Beklenmeyen bir atlayış ile Lara Kurtis'in elindeki silahı
tekmesiyle yere atar ve kendi silahını ona karşı doğrultur. Ve bir el ateş
eder. Gerçekten Lara bu kadar acımasız mıdır? Sadece bir kapris için Kurtis'i
öldürebilir mi? Tabii ki
hayır. Ateş etmesinin sebebi Kurtis'in arkasında duran bir yaratıktır. Kurtis'in
teşekküründen sonra birbirleriyle tanışırlar.
Lara neden Tablosunu çaldığını
sorar. Oda Eckhardt'la bir meselesi olduğu yüzünden bunu yaptığını söyler. Lara Kurtis'i silahsızlandırmaya çalışıyor gibidir. Gibi
ne kelime. Evet evet öyle
yapıyordur. Lara Kurtis'in o dönen silahını da yere atar. Daha sonra Kurtis'te Eckhardt'ın plânından
bahsetmeye başlar. Eckhardt'ın yaptığı cinayetlerin sebebine değinir. O bir an
önce Eckhardt'ın durdurulması gerektiğinden yanadır. Bunu da ancak Lara'nın
elinde tuttuğu Periapt Shard'la(Hançer) yapabileceğini söyler. Ama yalnız o
elindeki yetmemektedir. Üçü birden Eckhardt'a saplanmalıdır. Sonuncu Shard ise
Eckhardt'ın laboratuarında gizlenmiştir.
Eckhardt zamanında bu hançerlerin emanet
edildiği kişiyi de öldürmüştür. O kişi ise Kurtis'in babasıdır. Ve Kurtis'te
şimdi
Eckhardt'tan intikam almak istiyordur. Lara Kurtis'i daha inandırıcı bulur ve
birlikte çalışabileceklerini söyler. Sonunda anlaşırlar. Lara çantasından Son
Kabartmayı çıkararak Tabloyu nerde arayacağına bakar. Giriş Su Canlıları Araştırma
Bölgesindeki suyun içindedir. Burası Hatıralar Kemeri'ne çıkmaktadır. Lara
Tabloyu
ararken Kurtis'te Son Shard'ı bulacaktır. Bu konuşmaların olduğu sırada Karel
adında grubun bir başka üyesi Eckhardt'a o kızın nasıl Kabartmayı bulduğunu
sorar. Eckhardt ise bunun önemli olmadığını, asıl önemli olanın o kızın Tabloyu bulup getirmesi olduğunu söyler. Çünkü
onun yetenekli bir kız olduğunu
anlar. Artık Son Tabloyu aramaktan vazgeçip Lara'yı bekleyeceklerdir. Bu arada Kurtis'e de küçük bir sürprizleri olacaktır.
Lara Su Canlıları Araştırma Bölgesine
gelip, suyun içindeki kapıyı açar. Ardından dalgıç kıyafetini giyip
araştırmaya koyulur. Hatıralar Kemeri suyla dolu bir yerdir. İlginç şeylerde
vardır. Bir yere geldiğinde iki kardeş heykeli ortaya çekmesi gerektiğini
resimlerden anlar. İkisinin gücü
elindeki kılıçlardan çıkarak, yukarıdaki tavanı çökertir. Böylece yol açılmış
olur. Lara'da su yüzüne çıkıp,
üstündeki dalgıç elbisesini çıkarır. İki tane iskeletorun koruduğu bir
yapıya gelir. Onları da hâllettikten sonra tavandaki ızgara dikkatini çeker.
Oraya çıktığında, sanki ızgara onu tartmıyormuş gibi aşağı çekilir. Bu sırada
duvara dayalı kütüphane yana doğru kayar. İşte aranan o Son Tablo orada, duvarın
içindeki gizli bölmededir. Onu alıp, şöminenin içindeki gizli geçitten geçtikten
sonra suya bir dalış yapar. Bir havuz ağzına benzeyen yere doğru yüzmeye başlar. Su
yüzüne çıktığında, Eckhardt onu tebrik edip alkışlamaktadır. Kendisinden ve
arkadaşından bir şey istemediğini, yalnızca Tabloyu istediğini söyler. Tabloya
karşı baygın vaziyette olan Kurtis. Eckhardt Tabloyu alınca onlara bir oyun daha
oynar.
Açılan bir kapıdan Boaz'ın yaratığa dönüşmüş hâli ortaya çıkar. Bu sırada
Muller'a da beceriksiz olduğunu söyleyen Eckhardt, onun da ölmesini ister.
Gunderson onu yaratığın üzerine atar. Yaratıkta onu parçalar. Kurtis uyanıp Lara
ile birlikte silahına sarılır. Lara'ya bir an önce gitmesini söyler.
Kendisinin bu yaratığın icabına bakacağından emindir. Lara'ya yukarıya doğru artış
gücü verir. Ve sonra ona Shard'ları da gönderir. Bu işi O'nun yapmasını söyler.
Lara kabul ederek ve endişeli bir hâlde oradan ayrılır. Kurtis çetin bir
mücadeleden sonra dev yaratığı yere serer. Fakat içinden kelebeksi bir yaratık
daha çıkar. Neyse ki bu biraz daha ufaktır. Kurtis onu da yere serdikten sonra
tam ayrılırken yaratık ayağa kalkar ve Kurtis'e keskin kolunu saplar. Kurtis Dönen
Işıltılı Silahı ile yaratığın kafasını keser ama kendisi için bazı şeyler değişmiştir
artık. Yere düşer ve gözlerini kapatır. Ölüp ölmediği ise bilinmemektedir.
Lara bu sırada Son Shard'ı bulmak için yola koyulmuştur. Her şeyden habersizdir. Eckhardt'ın laboratuarına geldiğinde gizli bir yere saklanmış olan Son Shard'ı da aldıktan sonra açılan kapıdan, esas deneyin olduğu yere doğru yola koyulur.
Lara geniş bir mekanın en
alt katına gelmiştir. Üstlerde bir yaratık asılı vaziyette ışık saçarak beklemektedir.
Lara bu yaratığın Nephili
olduğundan emindir. Ve işte Eckhardt gözükür.
Tablolarının hepsinin içinde ayrı ayrı saklanmış olan o beş metalik parça
birleşerek, beş parmağında girebileceği eldivenimsi bir görünüm almıştır. Artık
Eckhardt çok güçlüdür. Lara şaşkın şaşkın bir el ateş eder ona. Eckhardt
yaptığı bu aletle adeta "Bana kurşun işlemez" demektedir. Küçük bir kovalamacanın
ardından Eckhardt'ta yere iner. Eckhardt Lara'ya artık ölümsüz olduğunu, Lux
Veritatis denilen gurubu yendiğini ve Dünya'da Cehennemi beslemenin kendisinin
kaderi olduğunu söyler. Lara ise emin adımlarla davranarak elindeki Shard'ların
ona ne zarar verebileceğini hatırlatır. Bu hatırlatmanın ardından ikisi de çetin
bir mücadeleye girmiştir artık. Eckhardt ilk önce bu odanın ortasında yuvarlak
bir kalkan oluşturur.
Ta üstlere doğru uzanan bir kalkan. Yani Lara'nın buradan
çıkması çok zor. Eckhardt yeni eldiveninin verdiği güçle alevler, şimşekler
çakıyordu adeta. Lara ise bunlardan ancak kaçarak kendini kurtarabilmektedir.
Bir ara Lara, Eckhardt'ın kendisini üç kere kopyaladığını görür. Sonra bu üç
kopya Lara'ya doğru gelmeye başlar. Ortada hepsi birleşerek "Tek Eckhardt"
olurlar. Lara Eckhardt'ın yorulduğunu görünce, ilk hançeri karnına saplar. Ve
yine aynı şekilde ikincisini de saplar. Üçüncü hançeri saplayacağı sırada
Eckhardt artık iyice yorgun düşmüş bir vaziyettedir. Bir kolonun yanına doğru
çömelir. Lara hançeri sallaya sallaya yanına doğru gelmektedir. Tam kafasına
saplayacaktır ki, grubun diğer bir üyesi olan Karel elini tutar.
Eckhardt ise
yorgun yorgun Lara'yı öldürmesini emreder. Ama Karel bunu yapmaz. Eckhardt'a Son
Hançeri saplayan O olur. Lara çok şaşırmış hâlde nedenini bilmek ister. Karel
güya artık ona çalışmaktan bıkmıştır. Dünya'ya böyle bir düzenin gelme fikrinden
de. Ayrıca Lara'ya Paris'te Kurtis, Bouchard ve Prague'ta da Luddick olarak
yardım ettiğini söyler. Lara yine çok şaşırmıştır. Çünkü bunları söylerken bir
yandan da onların bedenlerine bürünmektedir. Yani bu adam kılıkta
değiştirebilmektedir. Lara onun kendisine yardım edebileceğini düşünemez. Son
olarak Lara'ya yeni bir Dünya düzeni kurmak için teklifte bulunur. Bu sırada
Karel elini Lara'ya doğru uzatır. Lara işte o an eline doğru bakmaya başlar.
Karel'ın elindeki işareti daha önceden gördüğünü hatırlar. Von Croy'u
Eckhardt'ın değil de onun öldürdüğünü anlar. Çünkü O Eckhardt'ın kılığına
girmiştir. Çıkarken ise tekrar eski hâline bürünmüştür.
Evet... Lara bunları
artık çok iyi hatırlamaktadır. O zaman Karel denen bu adam bütün cinayetleri
işleyen kişidir. Her şeyin başı budur.
Her kanlı cinayetin. Nasıl olmuştur da Lara bunu fark edememiştir? Aslında
Lara'ya yardım etmek için bazı insanların kılığına da girmemiştir. O insanlar
gerçektende Lara'ya yardım etmişlerdir. Fakat Karel onları öldürdükten sonra
bedenlerinden bir şeyler almıştır. Belki de bu sayede sonradan onların
kılıklarına girebiliyordur. Kurtis'in de kılığına girmiştir ama Kurtis'i O
öldürmemiştir. Yoksa o kelebeksi yaratık Karel' mıdır? Bunun olması gayet tabii
mümkündür.
O zaman Kurtis'te ölmüş demektir. Lara bu düşüncelerden sonra onun
yardım teklifine karşılık, Von Croy'u kendisinin öldürdüğünü söyler. Ve Karel'da
"Dövüşe hazır ol o zaman" der. Lara Eckhardt'ın yerdeki eldivenini kaptığı
gibi hemen yukarıda asılı olan Nephili adlı yaratığın yanına koşar. Karel ise bu
sırada havada dolaşıp, Lara'yı güçleriyle öldürmeye çalışır. Ta ki Lara
yaratığın bacağına atlayıp, Eckhardt'ın eldivenini yaratığa tutturana dek. Çünkü
o sırada aşağıda yaratıktan gelen ışıkla birlikte Karel'ın çığlıkları duyulur.
Lara ise çoktan yere atlamış, ileri doğru koşmaktadır.
Bu beyaz ışık büyür,
büyür, büyür. Koskocaman bir patlamanın ardından artık Karel ve o yaratık
yoktur. Lara karnını tuta tuta geri gelir. Tam yerin ortasında bir şey vardır.
Evet bir şey. Bu Kurtis'in O dönen silahıdır. Lara onu eline alır. Silahın
üzerinde beş parmağında sığacağı yerler vardır. Ve onu kullanırken yanlarındaki
kılıçlar meydana çıkmaktadır. Silah Lara'nın elini çıkış yönüne doğru yöneltir.
Sonra Lara küçük bir tebessümün ardından "Karanlığın" içinde gözden kaybolur.
Belki de bu tebessüm, Kurtis'in Karel denen o adamın ölmesi yüzünden tekrar
yaşama şansının geri geldiğine bir işarettir. Yani ruhu Karel'dan kurtulmuştur
belki de. Bunların cevabı henüz bilinmiyor...
Belki de Kurtis'te Lara'nın hayatında karşılaştığı başka sıradan kişiler gibidir.
Yazan ve Tasarım: Emrah KERİM
E-mail: ekerim@turk.net