KADİR GECESİ İBADETİ |
Kadir gecesi dua ve yapılacak ibadetler.
1- KADİR GECESİ
OKUNACAK DUA
Hazret-i
Âişe (Radıyallahü Teâlâ Anha) şöyle dedi:
– Ey Allah’ın Resulü! Kadir gecesinin hangi gece olduğunu bilecek olursam, o
gece nasıl dua edeyim? diye sordum.
"Allahümme inneke afuvvün tuhibbul afve fa'fu annî"
Anlamı: “Allahım!
Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla! diye dua et”
buyurdu. (Tirmizî, Daavât 84. Ayrıca bk. İbni Mâce, Dua 5)
2- KADİR GECESİNİN TESPİTİ:
Kadir gecesinin 17. 19. 21. 23 gecelerinin de olma ihtimali yüksektir. Bu günlerde
de Kadir gecesini ibadetle geçirmek en iyisidir. Ama en yaygın kanaat 27.
gecedir.
İmâm-ı Şa‘rânî Hazretleri ve Ebu'l Hasan HARAKANİ Hazretleri Kadir Gecesi’nin
kaçıncı gece olduğunu, Ramazân-ı şerîfin ilk gününe göre şöyle tespit etmiştir.
Ramazân-ı şerîfin birinci günü;
Pazar günü girerse 28’i 29’a bağlayan gece.
Pazartesi günü girerse 20’yi 21’e bağlayan gece.
Salı günü girerse 26’yı 27’ye bağlayan gece.
Çarşamba günü girerse 18’i 19’a bağlayan gece.
Perşembe günü girerse 24’ü 25’e bağlayan gece.
Cuma günü girerse 16’yı 17’ye bağlayan gece.
Cumartesi günü girerse 22’yi 23’e bağlayan gece.
İmâm-ı Şa‘rânî Hazretleri, 30 sene, Kadir Gecesi’yle bu usûle göre müşerref
olmuşlardır. Birçok evliyâ, bu usûlle Kadir Gecesi’ni bulmuşlardır.
Kaynak Cübbeli Ahmet Hoca
3- KADİR GECESİ NAMAZI:
Önce
Kadir Gecesi Namazına niyet edilir ve 2x2 olmak üzere 4 rekat namaz kılınır. İlk
2 rekatta
Fatiha’dan sonra yedi kere İhlâs-ı Şerif
okunur, Selâmdan sonra 70 defa kere istiğfar çekilir. (Estağfirullâh ve etubu
ileyh).
Sonra yine iki rekat
namaz kılınır. Her rekatta Fâtiha’dan sonra üç kere İhlâs suresi okunu. Ve selâmdan sonra şu duâ
okunur:
Allah kabul etsin. Allah Kadir gecemizi layıkıyla değerlendiren
kullarından eylesin. Rahmetini ve Bereketini üzerimizden eksik etmesin.
Anlamı: “Dâimâ
ayakta ve uyanık olan zâtı tesbih ederim. Dâimâ vâr olan zâtı tesbih ederim.
Hiçbir zaman gâfil olmayıp dâimâ muhafaza eden zâtı tesbih ederim. Cömert olup
cimrilik yapmayan zâtı tesbih ederim. Cezâlandırmada acele etmeyip merhametle
muâmele eden zâtı tesbih ederim. Allah’ı tesbih ederim, hamd Allah’a mahsustur,
Allah’tan başka ilâh yoktur, Allah en büyüktür. Güç ve kuvvet ancak yüce ve
azamet sahibi Allah’ın tevfîki iledir. Sen’i tesbih ederim ey Alîm, Sen’i tesbih
ederim ey Azîm! Benim pek büyük olan günahlarımı mağfiret eyle”
Kaynak:
Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretleri Dualar
ve Zikirler kitabı Sayfa 12
4- KUR’ÂN-I
KERÎM OKUMAK
5- TEVBE İSTİĞFAR ETMEK
6- SALAT U SELAM GETİRMEK
7- HAMD ETMEK VE ŞÜKÜR HALİNDE BULUNMAK
8- ALLAH’I ÇOKÇA ZİKRETMEK
9- SADAKA VERMEK
Büyük İslâm İlmihâli’nde Kadir Gecesi namazı
şöyle tarif edilmiştir:
“Kadir Gecesi namazı iki rekât kılındığı takdirde her rekâtta iki yüz âyet
okunmalı (Amme-İnşikāk:237
âyet, Bürûc-Kadir:221 âyet), yüz rekâta kadar
kılındığı zaman her rekâtında Fâtiha Sûresinden sonra “Kadir Sûresi” ile üç kere
“İhlâs Sûresi” okunup iki rekâtta bir selam verilir. اَللَّهُمَّ اِنَّكَ عَفُوٌّ تُحِبُّ الْعَفْوَ
فَاعْفُ عَنِّى
‘Ey Allâhım (C.C) Gerçekten sen çok affedicisin, affı
seversin, öyleyse beni affet’ duası da tekrar edilmelidir.” (Ömer Nasûhî Bilmen
Hoca Efendi. Büyük İslâm İlmihâli) Kadir Gecesi namazı hakkında İbni Abbâs (Radıyallahu
Anhuma) dan Rasûlüllâh (Sallâllâhu
Aleyhi ve Sellem)in şöyle buyurduğu rivayet
olunmuştur: “Her kim Kadir Gecesinde iki rekat kılar da
her bir rekatında bir Fâtiha, yedi kere de İhlâs okursa, selam verdiğinde ise,
yetmiş kere: اَســـــْتَغْفِرُ
اللَّهَ وَاَتُــــوبُ اِلَيْــــهِderse, Allâh-u
Te’âlâ kendisini ve anne babasını affetmedikçe yerinden kalkmaz. Allâh-u Te’âlâ
cennete melekler gönderir de onlar onun için ağaçlar dikerler, köşkler yaparlar
ve ırmaklar akıtırlar. Kendisi de bunların tümünü görmedikçe dünyadan çıkmaz.” Âişe Radıyallahu
Anha şöyle buyurmuştur: “Bir kere ben: ‘Yâ
Rasûlâllâh! Kadir gecesine denk gelirsem, ne diyeyim?’ dediğimde: اَللَّهُمَّ اِنَّكَ عَفُـــوٌّ تُحِبُّ الْعَفْوَ
فَاعْفُ عَنِّى
"Ey Allâhım
(C.C) Gerçekten sen çok affedicisin,
affı seversin, öyleyse beni affet.’ de” buyurdu”Âişe (Radıyallahu
Anha) şöyle buyurmuştur: “Şayet ben Kadir Gecesinin
hangi gece olduğunu bilseydim, onda Allâh-u Te’âlâ’dan ancak âfiyet isterdim.” Bu rivayetten de anlaşıldığı üzere;Kadir
Gecesinde en çok istenmesi gereken şey âfiyettir. Âfiyet ise dünya-âhiret, maddî
ve manevî tüm belalardan kurtuluş demektir. Bu konuda birçok dua mevcutsa da, en
üstünü, Rasûlüllâh (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)in sabah-akşam asla terk etmediği şu
duadır:
اَللَّهُمَّ اِنِّى أَسْأَلُكَ الْعَافِيَةَ فِى الدُّنْياَ وَاْلآخِرَةِ. اَللَّهُمَّ اِنِّى أَسْأَلُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ فِى دِينِى وَدُنْيَايَ وَاَهْلِى وَمَالِى. اَللَّهُمَّ اسْتُرْ عَوْرَاتِى وآمِنْ رَوْعَاتِى. اَللَّهُمَّ احْفَظْنِى مِنْ بَيْنِ يَدَيَّ وَمِنْ خَلْفِى وَعَنْ يَمِينِى وَعَنْ شِمَالِى وَمِنْ فَوْقِى. وَاَعُوذُ بِعَظَمَتِكَ اَنْ أُغْتَالَ مِنْ تَحْتِىEy Allâhım (C.C) Muhakkak ben Senden dünya ve âhiret hususunda âfiyet isterim. Ey Allâhım (C.C) Şüpehiz ki ben Senden, (günahlarım için) af (ve mağfiret), dinim ve dünyam, ailem ve malım hususunda daEy Allâhım (C.C) Ayıplarımı ört, korkularımı emniyete çevir. Ey Allâhım (C.C) Beni önümden ve ardımdan, sağımdan ve solumdan, bir de üstümden (gelecek tüm musibetlerden) koru. Altımdan (gelecek zelzele gibi âfetlerle) helâk edilmemden de Senin azametinesığınırım.” Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)şöyle buyurmuştur: “Herkim üç kere:
لاَاِلَهَ اِلاَّ اللَّهُ الْحَلِيـــمُ
الْكَرِيــــمُ سُبْـــحَانَ اللَّهِ رَبِّ السَّمَوَاتِ السَّبْعِ وَرَبِّ
الْعَرْشِ الْعَظِيمِ
‘Halîm ve Kerîm olan kullarına
ceza vermekte aceleci olmayan ve çok büyük lütf-u kerem sahibi olan Allâh-u
Te’âlâ’dan başka hiçbir ilâh yoktur. Yedi kat göklerin Rabbi ve büyük Arş’ın
Rabbi olan Allah’ı tüm noksan sıfatlardan tenzîh
ve tesbîh
ederim.’ derse, Kadir Gecesine yetişmiş kimse
gibi olur.” İmâmı-ı Üchûrî, (Rahimehullâh) Kadir
Gecesinde bu kelime-i tevhîdi okumanın fazileti hakkında özel bir bab açmış ve
bu hadîs-i şerîfı şöyle nazmetmiştir:
ويَنْبَغِي لِلشَّخْصِ اَنْ لاَ يَتْرُكَا
مَقَال ذِي بِلَيْلَةٍ لِيُدْرِكَا
مَا مَرَّ مِنْ فَضْلٍ مِنْ اللهِ الْعَظِيمِ
فَدَائِماً يَكُونُ فِى الْخَيْرِ الْمُقيِمِ
Bir
şahsın hiçbir gece bu zikri,
Bırakmaması gerekir ki, ulaşsın.
Büyük Allâh’ın anlatılan fazlına,
Bir de daima sürekli hayırda dolaşsın.
(Fedâil-ü
Şehri Ramazân, sh:176-178.)
Ebû Osman Hazretleri sohbet meclislerinde ve diğer zamanlarda çok kere:
عَفْوَكَ يَا عَفُوُّ، فِى الْمَحيَا عَفْوَكَ، وَفِى الْمَمَاتِ عَفْوَكَ، وَفِى الْقُبُورِعَفْوَكَ، وَعِنْدَ الْنُّشُورِعَفْوَكَ، وَعِنْدَ تَطَايُرِ الْصُّحُفِ عَفْوَكَ، وَفِى الْقِيَامَةِ عَفْوَكَ، وَفِى مُنَاقَشَةِ الْحِسَابِ عَفْوَكَ، وَعِنْدَ مَمَرِّ الْصِّرَاطِ عَفْوَكَ، وَفِى جَمِيعِ اللأَحْوَالِ عَفْوَكَ يَا عَفُوُّعَفْوَكَ
“Ey
(son derece affeden) Afüvv! Hayatta da affını isterim, ölümde de affını isterim,
kabirlerde de affını isterim.
Kabirden çıkışta da affını isterim, amel defterleri uçuşurken de affını isterim.
Kıyamette de affını isterim, hesap münakaşasında da affını isterim.
Sırattan geçerken de affını isterim, mizanda da affını isterim, tüm hâllerde de
affını isterim.
Ey (son derece affeden) Afüvv! Ben daima Senin affını isterim.” derdi.
Vefatından birkaç gün sonra, mânâ âleminde
görüldüğünde, kendisine:
“Dünyadaki amellerinden hangisi ile faydalandın?” denildi.
O da: “Affını
isterim! Affını isterim!” sözümle” diye cevap verdi.
(Beyhakî, Şu‘abu’l-Îmân,
Sıyam, No:3429, 5/282, Fedâilü’l-Evkat,
No:115, sh:258-259)
Zührî (Radıyallâhu
Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlullâh (Sallâllâhu
Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Her kim üç
kere:
‘Halîm ve Kerîm olan(; kullarına ceza vermekte aceleci olmayan ve çok büyük lütf-u
kerem sahibi olan) Allâh-u Te‘âlâ’dan başka hiçbir ilâh yoktur.
Yedikat göklerin Rabbi ve büyük Arş’ın Rabbi olan Allah’ı (tüm noksan sıfatlardan tenzîh ve) tesbîh ederim’ derse, Kadir Gecesine yetişmiş kimse gibi olur. (Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, No:3867, 2/226)
İktibâs: Ramazân-ı
Şerîf Risâlesi, Cübbeli Hoca Efendi.